Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 ÇIPLAK KRAL'IN BAKANI:HEYO--2--SİYASET ZOR ZANAAT-SANAT

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mustafa bîhaçlı
Profösyonel Kullanıcı
Profösyonel Kullanıcı
mustafa bîhaçlı


Mesaj Sayısı : 66
Yaş : 68
Localisation : YALOVA-AYAZMA
Kayıt tarihi : 02/08/06

ÇIPLAK KRAL'IN BAKANI:HEYO--2--SİYASET ZOR ZANAAT-SANAT Empty
MesajKonu: ÇIPLAK KRAL'IN BAKANI:HEYO--2--SİYASET ZOR ZANAAT-SANAT   ÇIPLAK KRAL'IN BAKANI:HEYO--2--SİYASET ZOR ZANAAT-SANAT EmptyPaz 7 Ocak - 5:54

Siyaset, son derece zor ve o denli içinde risklerle beraber zenginlik barındıran zanaattır..Ve doğru yapılması halinde de çok ecirli! Siyaset,iki ucu keskin bir kılıçtır, zalimin elinde zulüm, halim-selimin elinde de adalettir!Ben deniz siyasi bir parti mensubu değilim; dolayısıyla seçmene de mecbur hiç değilim!Hiç bir seçmen siyasetçiye mecbur değildir ama bütün siyasetçiler seçmene,halka,millete mecburdur/lar!



Buna ilaveten ben Müslüman bir Tüküm; vatandaş ve seçmenim aynı zamanda. Benim için oy pusulası bir kâğıt parçasından ibaret değildir; oy pusulasında benim bir yönüyle kimliğim, şahsiyetim; müktesebatım; doğumla gelen haklarım var;benim isimlerimden biri “Külyutmaz seçmendir!”





Oy verip kefalet vereceğim insanı seçerim, vekilimle konuşur ve söz alırım,laka-lükaya izin vermem! Bugün sen bana oy ver yarın her şeyi unut, meri siyasa beni asla kündeye getiremez, bugüne kadar da getirememiştir; sadece oy verdiğim değil, oy vermediğim siyasadan ve siyasa adamlarından hesap istemiş,hukuki ve demokratik hakkımı kullamış,vatandaşlık yükümlülüğümümü ifada duyarsız kalmadım!



Gelelim sadede, sen ile ben arasında şu fark var: ben olan,yaşanmış,gün güneş kadar apaçık gözler önünde olan,resmi kayıtlarda yer almış gerçekleri;neticeyi yazıyorum!



Siz ise totoloji yapıyor , kendinden menkul kerametleri yazıp inanmamızı istiyorsunuz! Bu sitede “safak” müstearıyla bir beni Âdem “Yaşar Okuyan tekrar Yalova Milletvekilliğe seçilsin mi?” başlıklı bir konu açıyor; ben de mezkur başlık altına görüldüğü üzere bir seçmen, bir vatandaş olarak münhasıran kendi görüşümü yazıyorum!



Sanırım, bir-kaç gün sonra siz, “RDeNiroo” müstearınızla mezkur metninizi yazıp görüş,iddia,tevil,tahlil,teklif usulüne riayet etmeden yazıyorsunuz; ardından ben tekrar size cavap veriyorum!Öyleyse, son yazdığınız metni irdelemeye geçelim:



“..yazım size cevap niteliğinde değil,çünkü objektif bulmayıp dikkate alır bir tarafınız olmadığı kanaatindeyim” diyorsunuz ki,kendinizi ilzam ediyorsunuz; dikkate alınmayan biri hiç kale alınmaz,görmezden, duymazdan gelinir, siz böyle yapmıyorsunuz, yaptığınız şey totolojiden ibarettir!Siz ilk yazımda vurguladığım onca trajediyi inkâr edemiyor ama ne hikmetir ki,Heyo’yu öz-eleştiriye tutmak yerine bulunmaz hint kumaşı diye Yalova’nın gerçeği ve Yalova’nın ona ihtiyacı olduğundan bahsediyorsunuz!Ben, Türkiye’yi Heyo’nun siyaset zihniyetinin soydurduğunu,talan ettirdiğini iddia ediyor yazıyorum,siz ise Türkiye’yi ihya ettiğinden söz edemiyorsunuz!



Ben sizi dikkate alıyor, ciddi buluyorum ; çünkü klavyanın başında bağdaş kurup esrik sözcükleri sohbet,fikir meydanında kediler ,kuşlar tınazlayıp yabalayamaz!



Kesinlikle siz insansınız ve siz bilfiil siyasetle iştikal ediyorsanız eğer, siyasette yükselmek, ülkeye ve candan aziz milletimize hizmet etmek istiyorsanız şayet, sabrı kuşanacak, azmin eğiminde uzun yol koşucusu olmak ve ruh ile kalbinizi yüce ahlak örsünde dövüp kâmil insan olmalısınız; bunun aksi günümüzde mebzul miktarda var olan Makyavelli zihniyete sahip siyasa işportacılarından farkınız kalmaz!



Siyasa uğraşısında kan kussanız kızılcık şerbeti içtim diyemiyorsanız siyasetle hemhal olamazsınız ;olsanız bile bahar güneşinde kar,buzların eridiği gibi o kendinden menkul kerametli siyasa erir, yok olur; tıpkı Çıplak Kral ve avaneleri gibi!



Şu cümlede size ait: “seversiniz sevmezsiniz ama T.C.’nde bakanlık yapmış birine kendi aklınızca lakap (HEYO) takıp aklınız sıra yazınızda espiri, katamazsınız.”



Siz önce şunu söyleyin, T.C ve bakanlık yapmış bir Âdem la yuhti vela yusel mi? Fetiş mi ediniyorsunuz onları? Hem ben kendi aklımı değil de sizi fellik fellik arayıp sizden akıl mı dileneceğim, yazılarıma şöyle espirileri katayım mı diyeceğim?



Pekiyi siz kimsiniz? Kedi,kuş değil benim gibi bir seçmen,vatandaşsınız! Yoksa Heyo’nun Av. mısınız? Yoksa fasa-fiso partinin genel sekreteri misiniz?



Önümüzde seçim var, siz böylesi bir halet-i ruhiyeyle seçime girerseniz ben sevineceğim; zira kazanma ihtimaliniz çok ama çok zayıfken öyle alıngan hal ve uslupla çift sıfır çukur barajın dibindesiniz! Durun bakalım, hele seçim günleri yaklaşsın , siyasanın,siyasetçi makulesinin yüzüne karşı neler diyeceğimi görün! Benim mahaleme,benim köyüme geldiğiniz zaman ne diyecek Heyo ve Heyosever foyacıları,cilâcı boyacıları; halkımızın unutkanlığını fırsat bilip holdur-hop masalları siyaset diye yutturmak kolay değildir; zira,halkın bir kesimini,bir zaman sürecinde aldatmak mümkün ama ilelebed mümkün değildir,eşyanın tabiatına aykırı!



Mezku alıntının başına geçeyim, biz gül alan,gül satan,gülden terazi tutan bir medeniyetin çocuğuyuz, dolayısıyla ben insan yanıyla,vatandaşım yanıyla,dindaşım yanıyla Allah şahit olsun ki Heyo’yu severim,sevmeMezlikten Allah’a sığınırım!



Ama öte yanıyla,yani siyasetteki beceriksizliği, hırsı ve telaşeyi selim aklının önüne geçirip siyaset yaşamı boyunca bin bir takla ve sürekli zikzak çizen Heyo’yu elbette sevmiyorum, Yalovalı seçmen de sevmiyeceğini son seçimlerde Yalova Belediye Başkanlığı’nı dahi vermeyip beyan etmiş; seçim sonrasında bizzat Heyo, “..halk silindir gibi ezdi geçti” demiştir!



Ne acı şey, siz milletten yetki alıyor,la yuhti vela yusel konumda gördüğünüz bakanlık makamına yükseliyor ve yokuş aşağıya Yalova’nın düzünde Belediye Başkanlığı’na aday oluyor ve itibar görmüyorsunuz!



Şu cümlede sizin:

“..ben de size kısaca Haçlı Seferi diye hitap edersem alınmazsınız umarım..hatta Bihaçlı dersem tek olduğunuzu da belli etmiş olurum.”



Güldürmeyin beni! İster “Bîhaç-lı” deyin, isterseniz “bihaç-lı” deyin, (bu iki sözcüğün arasındaki anlam farkının ak ile kara kadar farklı olduğunu biliyorsunuz umarım); istersen bana “Haçlı Seferi” de diyebilirsiniz,hiç alınmam hiç!



Osmanlı Ordusu’nda üsteğmen iken candanaziz vatan için göğsünü Haçlı Ordularına siper edip,ismeti haremi için, namus çin,aziz Türk Milleti için ölümün ağzına girip Çanakkale Harbi’nde şehit olan aziz ve muazzez dedemin yadigârıdır bana Bîhaçlı soyadı; dikkat edin bihaçlı değil, Bîhaçlı!



Artık sizin paşa gönlünüz bilir bana istediğin gibi isim,lakap,sıfat takın,alınmak şöyle dursun layık isem size müştak ve müteşekkir olacağım bile!



Kaldı ki, ben Heyo,derken ne espiri ne de gayz nedeniyle demiş değilim; Yaşar Beyefendi, İslâmın beş şartından biri olan Hacc farizasını ifa etmiş ve Hacı olmuştur;benim Okuyan’larla da yakın temasım olmuştu bir zamanlar,bunu bilirim, bizim öz kültümüzde hacc farizasını ifa edene Hacı,bir de hürmeten ona ilave olarak efendi sıfatı verilir,verilmezse uygun olmaz; dolaysıyla Hacı Efendi Yaşar Okuyan,derken yazı dilinde bilindiği üzere kısaltılıp sembölleleştirilir; ben de öyle yaptım:Heyo! Ne var bunda?



Yoksa Hacı Efendi’nin karizmasına halel mi getirdim?Ne alakası var? Onu bu açıdan gıpta ediyorum bile;inşallah bana da nasip olur da hacca giderim,Hacı Efendi Mustafa Bîhaçlı olurum,kısaltırsak HEMB derler yazı konusu edinenler! Siz Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kısaltılmışı olan TBMM’ye de, diyemezsiniz rezervi koyabilir misiniz? Ve benzeri sayısızca yazı dilindeki sembolere, Ustura Kemâl vari bir tavırla karşı çıkar mısınız? Çıksanız bir faydası olur mu?



Şu cümlenizi de irdeleyeceğim: “..kafanızın içinde bir ampulün yandığını fark ediyorum..Anladığım kadarıyla Tayip Erdoğan ve onun başında bulunduğu hükümetin gerçekleştirmiş olduğu politikalardan oldukça memnunsunuz ki vatanseverliğiniz kabarmış insanların Türkiye sevdasını tartacak yetenek kabiliyet ve kudreti kendinize yakıştırabiliyorsunuz..”



Doğrusu sizi tebrik ediyorum! Zira, geçen son seçimlerde oy kullanmayan 11 milyon civarındaki seçmen kitlesinden biri de ben-im; ama bu minval üzere gelecek ilk seçimlerde ben oy’umu Ak Parti’ye vereceğim; bu benim doğal ve vatandaşlık hakkımdır,mevcut siyasi partiler kanununa uygun kurulmuş herhangi bir siyasi partiye herkesin oy vermeğe hakkı vardır!



Ben de ilânen söylüyorum, geçen seçimlerde Ak Partiye ve özellikled de R.T.Erdoğan’a oy vermeMekle hata ettiğimi kerhen söylüyorum!



Ne yani, Çıplak Kral’ın rantiyeci partisine,Heyo’ya verdik de ne oldu? Hayallerimizi,umutlarımızı götürüp rantiyecilere,hırsız-hortumcu patronlara,IMF’ye;Cotarelli’ye,Amerikalı Kemal Derviş’e peşkeşletirdiler; Çıplak Kral ve çıplak kralın bakanı Heyo muhalfetteyken millîyetçi, mazbatayı alıp Ankara’ya vardıklarında da Jinsacı,Andıççı,Tüsiadçı,Oyakçı ,IMFci oluyorlar; varsın bir süre de Tayip ve Tayyib’in avaneleri kavaldan zurna çıkarsınlar! Çıplak Kral’ın partisi iktidardayken IMF ile 17.stand by anlaşmasıyla Türkiye’nin boynuna kement attılar; Ak Parti de halen o kementle bizi boğuyor, 2007 yılında 73.5 milyar YTL faiz hortumuna ödemek zorundayız, tekrar Heyo Yalova milletvekilliğine seçilse boynumuzdaki IMF kemendini mi çözüp atacak? Yapacakları yaptıklarının kanıtıdır! Kim inanır ona? Ben inanmam! Kim inanırsa inansın,ceremesini de çekecek!



Mümkün olsa, imkânım el verse,oy kullanmayan 11 milyon seçmen vatandaşımla birlikte bir parti kurar ve hali hazırdaki zurnacı siyaset makulesinin çanına türban,başörtüsü,yazma ne derseniz deyin tıkar siyaset çöplüğüne hot-zot makamı zınk diktatokratlarla birlikte gömerdim!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa bîhaçlı
Profösyonel Kullanıcı
Profösyonel Kullanıcı
mustafa bîhaçlı


Mesaj Sayısı : 66
Yaş : 68
Localisation : YALOVA-AYAZMA
Kayıt tarihi : 02/08/06

ÇIPLAK KRAL'IN BAKANI:HEYO--2--SİYASET ZOR ZANAAT-SANAT Empty
MesajKonu: MEZKUR METNİN DEVAMI   ÇIPLAK KRAL'IN BAKANI:HEYO--2--SİYASET ZOR ZANAAT-SANAT EmptyPaz 7 Ocak - 6:02

Ama gözünü seveyim milletimizin millî refleksleriyle,millî bilinci ayartılmış,beyni karıştırılmış,afyonlaştırılmış,uyutulup killi hale getririlmiştir ki, torunları için tohum ekmeyi cehdedecek hal ve kaalde değildir!



Yazınızdan bir alıntı daha yapıp devam edeyim:



“tabi sizi dikkate alsaydım cevap verirdim..ama hiç dikkate almıyorum kusura bakmayın sayın Haçlı Seferi.ister inanın ister inanmayın ister sevin ister sevmeyin Yalova’da bir Yaşar Okuyan gerçeği vardır; yaptıkları ortada olup maalesef partizanlığın esiri olmuş siz ve sizin gibi vatandaşlarımız nedeniyle kötülenmek istese de çoğu insanın aradığı bir kişiliktir Yalova’da..”



Samimiyetimle söylüyorum bu alıntının içeriği beni üzmüştür, beni dikkate almadığınız için, bana Haçlı Seferi dediğiniz için değil, bir im ve bir ihsas aldım ki, gönül koymuşsunuz gibi, kim olduğunuzu bilsem ve sizin kavaldan zurnacı siyasa diye tabir ettiğimiz hot-zot makamı zınk diktatokrasinin oyuncağı siyasa makulesinden biri olduğunuzu bilsem fazla gam yemiyeceğim ama olası diktatokrasinin vesayetindeki siyasetçi makulesinin istihdam ettiği,hizmetlerinde bulundurduğu bir vatandaşım,bir dindaşım,bir kardeşim olmanız halinde gönlünüzü kırmış olmakla yüreğim yanar,üzülürüm,mazlumun,günahsızın ahını almaktan son derce çekinirim ben.



Hani bir türküde yer alır “sana bana ölüm var/be heyy Allahtan korkmaz” der ve uyarır ya; zira söylemekle yükümlü olup söylemediğimiz,söylemeMekle yükümlü bulunduğumuz halde söylediğimiz sözlerden ve bütün fiilerimizden mahşer günü hesaba çekileceğimize şeksiz-şüphesiz inanırım ben,siz de inanıyorsunuz!



Asıl ve esasta ben ve sen, Ardahan’dan Edirne’ye, Sinop’tan Anamur’a kadar yaklaşık 80 milyon Müslüman Tük Milleti , biz bir yürek ve bir bilek,bir iman sahibiyiz; bizim birlikteliklerimiz o kadar çok ki, saymakla bitiremeyiz,milletin mayası kan değil,dindir,biz muvahidiz,İslâmız,Müslüman Türküz,bizim resmi devlet ve millet dilimiz de bir,tarihimiz bir,bayrağımız bayramlarımız,sevincimiz,sancımız,idealimiz,iddiamız billahi bir ve bu “BİR”lik içinde,sınırsız bahçenin,bağ-bostanın bin-bir çiçeği,baharı,meyvesi gibiyiz!



Ve Heyo’nun Türk milleti,Türkiye için iyi şeylerin olması için,refahı,mutluluğu,saadeti,huzuru için çok kesin iyi niyet taşıdığını da biliyor ve şüphesiz inanıyorum!



Öyleyse,mesele nedir? Bakın,ben tüm siyasi partilerin ve önde gelen siyasa adamlarının arşiv dosyalarını mümkün olduğunca tutuyorum,zira atalarımız öz konuşurlardı, “ hafıza-i beşer nisyan ile malüldür” demişlerdir.



Fiziki açıdan nasıl ki sağlıklı yaşamanın seçeneksiz şartı yemek yemek,su içmek,uyumak,nefes almaksa,ruh ve beynimizin,gönül-gözü kalbimizin de sağlıklı yaşayabilmesinin seçeneksiz şartı faydalı “oku”maktır; bizler ise,abce’yi yüzde 90 oranına kadar ezberlemekle övünen bir milletiz ama üstün,vasıf ve liyakatlı toplum kriterine vurulunca çift sıfır çukurda debeleniyoruz be kardeşim!



--Haydi sizin güzel gönlünüzü kırmayayım ve kısaltılmış sembol ismini yazmayayım,---- Hacı efendi Yaşar Okuyan’dan katıldığı bir panelde söylediği gerçeğin gerçeği sözlerini alıntılayayım:



“..büyük holdingler,büyük sermaye grupları,Türkiye’de,benim bakanlık yaptığım 57.Hükümet de dahil her dönemde sayıları az olmasına rağmen parasal güçleri,sermaye birkimleriyle Türkiye’deki siyaseti yönlendirmişlerdir, baskı altına almışlardır..Zaman zaman öyle bir noktaya gelmişlerdir ki, Türkiye onlardan soruldu.Onlar emredecek,70 milyon onların dediğini yapacak..Siyaset kurumu dahil.Böyle bir yanlış yıllardan beri devam ede gelmiştir..Her dönemde yolsuzluk.. yıllardır soygun fark edilemiyor..Alttan,üstten,yandan yiyoruz..Kimi hortumla gidiyor,kimi pipetle idare ediyor..Ne sorun var? Devletin adam gibi yönetilme sorunu var!”



Bu, Yaşar Okuyan Beyin itirafları ki, bir iki tane değil,hacimli bir kitap teşkil eder!İyi de Heyo nerdeydi?



Yönlendirenlerin,Türkiye’yi soyan hortumcuların karşısında mı yoksa onların dümen suyunda mıydı?Lütfen açtırmayın ağzımı söyletmeyin kötüyü; yoksa eski jaguzi valimizden ve o valiyi Heyo’nun nasıl koruduğunu,nasıl arkaladığını, sür git kendi kalesine kaç gol attığını yazarım; vaktim el verince de yazacağım!



Gazeteci yazar Burhan Kazmalı’nın da ya kalemini kırıp gerçekleri yazmalı,halkımızı bilgilendirmeli ya da ben onu da hortumcuların yamuk kalem yazarı ilan edeceğim,evet ona yamuk kalem diyeceğim,İ.Yurdagül ile H.Yürdagül’leri de katıyorum, zira onlar benim bildiklerimin binlerce kat daha fazlasını, hem de birinci el kaynak olarak biliyorlar!



Bazı olay ve kimi mevhum ile gerçekleri sürekli yazmak,anlatmak gerekiyor,ta halkın ruhunda makes buluncaya kadar!



Ama,tek görevleri halkı bilgilendirmek,milleti haberdar etmek;milletin hür iradesiyle demokratik seçimle seçip iktidara getirdiği milletvekillerimizin yanında ve onları korumak,millet ve memleket yararını gözetip siyaset ve politika üretilmesine ön-ayak olmak ve arsız,hırsızın üstüne yürümek yerine basın,medya tam tersini yapıyor,halkın kafasını bulandırıyor,beynini afyonluyor,uyuşturuyor,betonlaştırıyor; iyi niyetli milletvekillerini;TBMM’ni şaşırtıyor,tehtit ediyor,şantaj yapıyor ve sonuç ortada T.C.Devleti İttihat/terakki döneminden beter bir sürece girmiştir!



Bu böyle gelmiş böyle gider, diyorlar ki, akla seza,asla böyle gelmemiş ve böyle ancak vakt-i merhuna kadar gider ve Türkiye gemisi batarken içinde hepimiz var olacağız!



Yazım çok uzadı,tadında bırakıp burada son noktayı koyarken,benim boynumun borcu olarak kendi millet ve vatanıma,cennet güzeli Türkiye’ye sahip çıkmak ve bu minval üzere yazılarımı sürdüreceğimi belirtmek isterim..



Geliniz hep birlikte yukarıda Türkiye’nin kendilerinden sorulmasını isteyen,siyaset kurumu dahil her şeyi,tümüyle Türk milletinin de onların dediklerine uymasını isteyen,Heyo’nun beyanlarında yer alan cilalı hırsız,hot-zot makamı zınk diktatokrasiye ve benim deyimimle Senfonişubatmankara oligarşisiyee yek cucut durup Türkiye’nin babalarının çiftliği olmadığını ilanen haykıralım!



Seçmen seçtiği seçkinleri olan siyasetçileri, sahiplenir, ülke için faydalı politikaları üretip hakkını hot-zot makamı zınk Senfonişubatmankara oligarşisine karşı milli değil, Millî bilinçle tavrını beyan etse ; Heyo’nun mezkur açıklamalarındaki küstahlıklara tevessül edebilirler miydi?



Heyo,seçim propogandasında niçin seçmeni bilinçlendirip nasıl bir baskı altında kaldıklarını anlatmıyor ve seçmenleri tarafından sahiplenip korunması için destek istemiyor da masal anlatıp,ha-ha-ha,kih-kihlerle ağzı açık ayran gönüllü köylü amcalarımızın fikirsiz,zikirsizliğinin kurbanı oluyor!



Uyku tulumu irtica mavalları, başörtüsü baheneleri ile milleti uyutuyorlar ve Türkiye’yi talan ediyorlar!Var olduğum sürece ben bunları haykıracağım,yazacağım;bu nedenlerle savcılık soruşturmalarından geçtim,yargılandım ve beraat ettim!



Heyo, denenmiş ve beceriksizliğni tescil etmiştir bana göre! Ama halkımız tekrar hüsnü niyet gösterir seçerse mübarek olsun,derim ve Heyo’nun yapacakları bugüne kadar yaptıklarının beteri olacaktır,diyorum!



Bilmiyor siyaseti ,beceremiyor! Bu iş ona göre değil,diyorum ve oy vermiyorum! Son baktığım da 155 kişi bu sütunu görüntülemiş,göz atıp okumuş,ama sen bir oy verceğinizi hal ve kaalinizle belirtirken ben de ona oy vermeyeceğimi yazıyorum; hepi topu bu sütünda iki kişiyiz,bizim milletimiz böyledir,en büyük,en birinci partimiz “hiç biri” ve ya “kararsız” değil mi?



Ben Heyo’ya kindar değilim,asla düşmanca bir gayzım da yok; hatta benim dünya görüşüm Heyo ile aynı potadadır,ben çizgimi hiç değiştirmedim,doğru bildiğim çizgimi sürdürüyorum ama Heyo,----kendi itiraflarını okuduğumuz zaman şunu göruyoruz--, Senfonişubatmankara/diktatokrat oligarşiye elini vermiş ve kolunu kurtaramamış,feci bir şekilde siyaset meydanında künde üstüne künde yemiştir!Yerden göğe kadar haklıyken haksız konuma düşmüştür!



Onun bu haline asla sevinmiyorum, billahi üzülüyorum, içim yanıyor; ben hiçbir art niyet taşımdan Heyo derken siz niçin rahatsız oluyorsunuz?



Neden Heyo, Senfonişubatmankara/hırsız patron medyanın önüne koyduğu “Hacı-Bacı” senaryosunda bir numara oyunculuğa soyunduğun da rahatsız olmadınız,neden TC.’nin Başbakanı ile Başbakan yardımcısı ve Devlet bakanına aklın sıra espiriler yapamazsın,diyemediniz?

Son cümlenizi kalbimin derinliklerinden teyit ediyor, ben de “Ne mutlu Türküm diyene!” diyerek haykırıyorum ama kuru haykırmalar fayda etmiyor! Türklük için,Türkiye için analitik akıl ve aklın semersi,alınteri emeği gerek!Sevgiyle kalın RDeNiroo!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
ÇIPLAK KRAL'IN BAKANI:HEYO--2--SİYASET ZOR ZANAAT-SANAT
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Siyaset :: Genel Siyaset-
Buraya geçin: