Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaAnasayfa  AramaArama  Latest imagesLatest images  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yap  

 

 SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİNİ DIŞLAYAN MİLLET BİNDİĞİ DALI KESE-4

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
mustafa bîhaçlı
Profösyonel Kullanıcı
Profösyonel Kullanıcı
mustafa bîhaçlı


Mesaj Sayısı : 66
Yaş : 68
Localisation : YALOVA-AYAZMA
Kayıt tarihi : 02/08/06

SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİNİ DIŞLAYAN MİLLET BİNDİĞİ DALI KESE-4 Empty
MesajKonu: SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİNİ DIŞLAYAN MİLLET BİNDİĞİ DALI KESE-4   SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİNİ DIŞLAYAN MİLLET BİNDİĞİ DALI KESE-4 EmptyPtsi 20 Kas. - 22:26



KENDİ SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİ DIŞLAYAN

SEÇMEN-MİLLET BİNDİĞİ DALI KESER—4—



“Türkiye genelinde, çok kapsamlı yapılan bir kamuoyu araştırmasında, deneklere, ‘seçtiğiniz milletvekillerinize güveniyor musunuz?’ şeklindeki soruya çok ezici oranda ki cevaplar ‘hayır, güvenmiyoruz’ olurken, peşi sıra , ‘ talep olması halinde, kızınızın milletvekiliyle evlenmesine izin verir misiniz?’ şeklindeki suale de ezici çoğunluk, ‘evet,evlendiririm’ oluyor ki, bu, kamuoyu araştırmasını, bilim adamlarının yaptığı tanıya göre, ‘seçmenin perspektif çarpılması’nda ,yani ‘zihni bir maraz’ halinde bulunduğu teşhis ediliyor.



TOPLUMUN RUH SAĞLIĞINI

KÖTÜ TV YAYINLARI BOZUYOR



“Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Sayar’a göre ‘toplumun ruh sağlığı her geçen gün bozuluyor. Çünkü toplumun ruh sağlığını koruyan değerler, aile hızla aşınıyor.



“Hızlı göç ve şehirleşmeyle birlikte şehir ortamında yeni değerlerin oluşmaması, eski değerlerin insanlara artık kılavuzluk etmemesi büyük sıkıntı yaratıyor.



“Politik ve ekonomik belirsizlikle birlikte modernleşmeyle gelen kimlik sorunları da insanları çok zorluyor. Türk televizyonları Türk toplumunun ruh sağlığını tehdit eden en büyük unsurdur. Bunu göğsümü gere gere söylerim.



“Bu adi, pespaye programlar insanların birbirine yabancılaşmasını tırmandırıyor. İnsanları değersizleştiriyor, metalaştırıyor. Bunun sonucunda da toplumda birbirine saygı duymayan, nesne muamelesi yapan bir gençlik türüyor.’”



Arka koltuklarda oturan ve sürekli tepki gösteren, –sonra öğrendik ki, çift dikişle sınıflarını geçen- öğrenci eskisinin sesi bu sefer haddi aşan bir öfkeli ses tonuyla duyuldu:



“Saçma, tv yayımları Türk halkının modernleşmesinde en büyük rolü oynamaktadır , gerici ve irticaî öğretilerin önünde çağdaşlığı öğreten en büyük okuldur; zararlı yayınları konusunda bir örnek bile veremezsiniz.”



“Ciddi misiniz? Şimdilerde, onu da aştılar ama bir-kaç yıl öncesine kadar kötü yayımları nedeniyle ceza ya çarptırılıp karartılan ekranlarında şu mealde kamuoyu bilgilendirilmiyor muydu?



“ ‘..,3984 sayılı kanunun (4 – m) bendinde belirlenen “Çocukların ve gençlerin fiziksel ve zihinsel ,ruhsal ve ahlakî gelişmeleri olumsuz yönde etkileyebilecek yayımların yapılmaması esasına dayalı” ilkesinin ihlâli gerekçesiyle ve mahkeme kararı üzerine yayın durdurulmuştur.’



“Dikkatinizi çekerim:mezkur değerlendirmeler bana ait değil,işin ehli,konuyla ilgili uzmanların tespit ve analizleridir.Çocukların,gençlerin fiziksel, zihinsel ve ruhsal,ahlakî gelişmelerini olumsuz yönde etkiliyor medya yayınları; maydonoz ve hıyarlara bir zararı yok.”







SOSYAL PSİKOLOJİDE ÖĞRETİLMİŞ ACZİYET



“Bilimsel bir deney var: saydam bir havuza küçük ile büyük balıkları gözlem altına alıyorlar.. Doğaları gereği büyük balıklar küçükleri yutarak besleniyorlar..



Ve ; daha sonra , gözlem havuzuna saydam bir perde indirip ikiye bölüyorlar, küçük balıklarla büyük balıkları ayrı bölmelerde gözlem altında tutuyorlar ; büyük balıklar küçükleri yutmak üzere hamle yaptıkları her sefer havuzu ikiye ayıran saydam perdeye tosluyorlar.



“29 saat kadar sonra büyük balıklar küçükleri yutma istekleri tamamen kırılıp yok oluyor; ardından gözlem havuzunu ikiye bölen saydam perdeyi çekip tekrar büyük balıklarla küçüklerin aynı mekanı paylaşmaları sağlandığı halde ve büyük balıklar da açlıklarından ölümcül bir noktaya gelmelerine rağmen, küçük balıklar büyüklerin --amiyane deyimle--, burunlarının önünden geçtikleri halde küçük balıkları yutmuyorlar, zira kendilerine ait huylarını unutmuş ve avlanma yeteneklerini yitirmişlerdir.



“Bu bilimsel çalışma raporunu bilim adamları, ‘sosyal psikolojide öğretilmiş acziyyet’ tanısını veriyorlar.”



Gerideki koltuklardan birinde oturan ve baştan beri araya girip karşıtlık gösteren üniversiteli öğrenci eskisinin sesi yine duyuldu:



“Ne yani, siz lafı eğip büktünüz, dolaştırıp biz Türk milletini balık gibi akılsızlıkla mı nitelendiriyorsunuz?” diyerek konuştu..



Ama kaptan şöförün tanıdık bir hukukçuyu öne çıkararak yaptığı yorumlara alışılmadık ve genel toplumsal yönelime aykırı bakış açısıyla milli iradenin dumura uğratıldığını vurgulayıp meri anayasanın eski Yargıtay başkanı Doç.Dr. Sami Selçuk’un 12 Eylül Darbesi’nin Türk milletinin başından geçirdiği deli gömleği olduğunu, dolayısıyla milletin torunları için tohum ekebilme zihni yetenekten mahrum edildiği bu süreçte hukuk kapsamı dışında dokunulmazlık zırhında bulunan yükümlülük açısından sıfır, buna mukabil yetkileri sınırsız ve sorumsuz bürokratik oligarşinin vesayetindeki milletin seçtiği seçkinleri olan siyaset kadrolarının olanca yükümlülüklerine rağmen yetkisizliklerinde ülke tamamen totalitarist bir ahvalde maduriyet içinde bulunduğunu dile getiren terminal otobüsümüzdeki adını bile bilmediğim yolcu , öğrencinin araya girip laf sokuşturmalarına aldırmaz görünerek konuşmasını şöyle sürdürdü:



SENFONİŞUBATMANKARA KENT EŞKİYASIDIR



“Türk milleti ve seçmeni balık olmadığını birilerine kanıtlamalı, zira herkesin bildiği ve tanıdığı, ülkemizin başkenti,siyasi ve politik beyni, bağımsızlığımızın ,diğer bir deyimle egemenliğimizin yegâne unsuru ve simgesi bizim Ankara’yı Senfonişubatmankara işgal etmiştir.



Senfonişubatmankara ki, hortumcudur, PKK’cıdır, banka hortumcusudur, hayali ihracatçıdır, faizci, rantiyecidir, çeteci, mafyacıdır;T.C.Devletimizin ve Türk milletinin tüm kazanımlarını hırsızlayan cilalı ve kravatlı eşkiyalıktır; akla gelen tüm belalar Senfonişubatmankara’ nın kancık rahminde peydahlanıyor.



“Dikkat buyurunuz, Senfonişubatmankara’ nın kravatı, kotsumu var en iyisinden,dağ eşkiyası değil, kent eşkiyasıdır, çağdaş ve medeni görüntüsü var, yüzü foyalı maskeli ve cilalıdır ama beyni sisli ve puslu havadan hoşlanan kur gibi irinlidir,kanı ve ruhu kuduzdur,ama söylemlerinde, herkesin hoşlanacağı güzel terim ve kavramlar ve söylemleri mevcuttur.



“Örneğin, son döneme kadar halka hitaben (“irtica cinleri”)ni savma diskurlarında her metin ve meydan okumalarında, ‘yüce Türk milleti’ söylemini hep kullanırdı. Ve daha sonra dikkat çeken ise (“milli konsept”) yerini aldı..



“İblisçe çevirdiği dolaplarını öylesine gizler ki farkına varmak zordur, bu, (“Taktir yüce Türk milleti”)nindir söylemini kullanmaya geçtiğinde iyi bilinmeli ki hırsız ellerini devletin kasalarına,bankalarına,hazinelerine sokmuş, hırsızlık ve hortumculuk yapmaktadır, koparttığı vaveyla ile de çirkinliklerini örtüyor,saklıyor ve bu da kesin bilinmelidir ki bu türden (“laiklik”), (“irtica”) ve benzeri korku yaymalarını sıklaştırdığında da bilinir,zira artık serpuşları düşmüş,kelleri görünmüş ve paçalarından akan karaların kokusu sokaklara taşmıştır..



“Senfonişubatmankaranın dişleri bembeyazdır ama bu onun ak süt gibi beyaz olduğunu göstermez, zira, ülkemizin tüyü bitmemiş yetimin,dul ve malülün, ülkenin milyonlarca vatandaşın ekmeğini,geleceğini kuduz diş ve şom ağızlarıyla kemirir, bu o kadar böyledir ki, her yıl 40 milyar dolardan az olmamak üzere faiz yoluyla ülkeyi soymaya devam ediyor..



“Maşa olarak kullandıkları küçük çeteleri açığa çıkartıp millete: (“irticaya bak, gelip seni ham yapacak eğer ben Senfonişubatmankara olmazsam, otur ey Türk milleti ve gözünü yum bana dua et”) tuzakları arkasına saklanıyor Senfonişubatmankara.



“Bunu şöyle de tanımlayabiliriz: Senfonişubatmankara’nın tırnağı olan küçük çaplı-maşa hortumcuları operasyonlayıp ultra hortumcular da kendilerini pir-u pak göstermenin çabası içindeler, bu kül yutturmacalarını --anımsanacağı üzere---,(“Türkiye irticayla savaşıyor, barsaklarını temizliyor”), şeklinde duyuruyorlardı. (“Artık eskisi gibi hiçbir şey olmayacak”) ninnileriyle de Senfonişubatmankara’yı tanımıştık..





TÜRKİYE’Yİ SOYARLARKEN TARTIŞTIKLARI KONU:

KISPETE EL SIKMAK DİNEN CAİZ Mİ?





Senfonişubatmankara, Türkiye’nin kamu bankarının dibini delip içini boşalttıkları süreçte, Hırsız Patron Medya’da ülkenin sorunlarının masaya yatırıldığı bilinen en ciddi programlarda Yağlı Pehlivan Güreşleri müsabakalarında pehlivanların kıspete el sokması dinimizce günah mı değil mi, şeklinde Ceviz Kabuğu’nu doldurmayacak Siyaset Meydanında tatıştırırken halkın nazarlarından işledikleri soygun ve talanların üzerini kapattıkları bilinir.



“Yani hırsız elleri devletimizin hazinelerinde,kasalarındayken, “Yağlı pehlivan güreşçilerinin müsabaka sırasında bir birlerinin kıspetlerine ellerini sokmaları dinen caiz mi değil mi?” şeklindeki tatışmaları dinî salabetlerinden değil, milleti din üzerinden soymaktır amaçları,süreti haktan gözüken şeytanı bile şaşkına çevirdikleri kesin..



“Yoksulluğun, sefaletin, ekonomik krizlerin, temel insan hakları ihlallerinin tek müsebbibi ve tek amili Senfonişubatmankaradır.



“Halkı bilgisizleştiren,Türkiye’yi siyasetsizleştiren ‘Hortumcu Patron Medya’sı var Senfonişubatmankara’nın, her gün sayısı belirsiz haberi,bilgiyi çarpıtıp toplumun beynine yalan ve maraz boca etmektedir.



“Köyden kente, hepimiz seçtiğimiz seçkinlerimizin, milletvekillerimizin maaşlarını, lojmanlarını,süper emekliliklerini, dokunulmazlık(!)larını konuşuyoruz,eleştiriyoruz, dahası yerden yere vurup bindiğimiz dalı kesiyoruz ki bu ahvalimiz de beynimizi kurgulayan ve yönlendiren Senfonişubatmankara-hortumcu patron medyanın isteğidir.



“Yapmayalım demiyoruz,yapalım ama seçtiğimiz seçkinlerimiz konumundaki milletvekillerimizi –eleştiriden öteye-- istiskal ederek dışlarsak kendimize zarar vermiş olacağız..




Sayfa başına dön Aşağa gitmek
mustafa bîhaçlı
Profösyonel Kullanıcı
Profösyonel Kullanıcı
mustafa bîhaçlı


Mesaj Sayısı : 66
Yaş : 68
Localisation : YALOVA-AYAZMA
Kayıt tarihi : 02/08/06

SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİNİ DIŞLAYAN MİLLET BİNDİĞİ DALI KESE-4 Empty
MesajKonu: Geri: SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİNİ DIŞLAYAN MİLLET BİNDİĞİ DALI KESE-4   SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİNİ DIŞLAYAN MİLLET BİNDİĞİ DALI KESE-4 EmptyPtsi 20 Kas. - 22:27

BÜROKRATİK OLİGARŞİYİ ELEŞTİREMİYOR, HESAP İSTEYEMİYORUZ.



“Demokratik seçimle iktidara getirilen yürütme kurulu,yani hükümet; başbakanlarımız, bakanlarımız ve hatta yasama meclisimizin üyeleri bile halk için projelendirilmiş işleri bürokratik oligarşiyi aşamadıkları ve halkın, devletin zararına işlerin yürütüldüğünden yakındıkları bilinen bir gerçek.



“Milletvekillerimizi eleştirirken 18 grup kamu görevlisi-memur kadrolarının çok daha fazla maaş, prim, ikramiye, huzur hakkı, lojman, makam aracı, sayılamayacak kadar sosyal edinimleri de niye hiç eleştirmiyoruz?



Eleştiremiyoruz,zira Senfonişubatmankara neyi ve ne kadarını istiyorsa bizim tartışma gündemimiz o kadardır; böyle olunca,yani Senfonişubatmankara senaryosunun figüranıyız..



“Eleştiremiyoruz zira, Senfonişubatmankara-hırsız patron medya neyi ve ne kadar, kimi ve nasıl konuşacağımızı beynimizi kurgulayarak harekete geçiriyor.Asıl eleştirilmesi gereken ve dokunulmazlıklarını,hukuk kapsamı dışında ki yetkilerini; (“hot-zot makamı zınk monarşi”)yi konuşmamız gereken milletvekillerinden önce memur-bürokratlar gelmektedir..



HİÇ BİR ŞEY ÜRETMEDEN ZENGİN YAŞAMAK İSTİYORUZ

VUR PATLASIN ÇAL OYNASIN:KLİP,MANKEN..



“Yolumuz kütüphaneden geçmiyor demiştik,okumuyoruz,milli çizgide yayın yapan, asıl amacı ve varlığı halkı bilgilendirmek olan gazeteleri elimize almıyoruz, vebadan kaçar gibi kitaplardan kaçıyoruz..



Hiç bir şey üretmeden köşeyi dönme ve sürekli eğlenme, vur patlasın, çal zımbırtıyı oynasın..Ülkemizin büyük sektörlerine bakın:



Klip,manken ve yine klip,manken ve hep klip..Spor adına bizdeki gibi şaklabanlıkların bir başka yerde bulunması çok zordur..



“Goool dediğimiz bağırtıların yüzde birini ooolll,demeyi bilsek ve biraz toplama,çarpmadan haberdar olsaydık,--af buyurun-- asırlardan beri anamızı ağlatan kronikleşmiş sorunlarmızı çoktan halledebilecek ve her şey daha iyi olacaktı kuşkusuz.



KÜL YUTAN BİR MİLLETİN BÜNYESİNDE OLUR BUNLAR



“Milletvekillerimizin Meclis’te yedikleri kuru fasulye , pilav ve çorbanın hesabını yapıp Türk halkına bilgi,haber diye duyuran Senfonişubatmankara Rantiyeci Patron Medyanın amacı milyarlarca dolara varan hırsızlıklarını ve yamuk kalem sahibinin sesi yazarların on binlerce dolarlık maaşları yanı sıra, hot zot makamı zınk bürökrat görevlilerinin on binlercesinin yazlık ve kışlık olmak üzere maaş,prim, ikramiyeden hariç orduevi, hakimevi, polisevi, öğretmenevi gibi kamu tesislerinde yenilip içilenleri, dökülenlerin fiyatını, yekununu saklamak, gizlemek değilse nedir?Ve bütün bu kötüden beter işleri nasıl pervasızca işleyip devletimize,milletimize reva görebiliyorlar? Bunca rezillikler ancak kül yutan bir millet bünyesi içinde mümkün olabilir.



“Az önce kısaca sapık adamlardan ve git gide çoğalmalarından söz ettik..Öz kültürümüze bağlı aile ahlakımızın güçlü olduğu dönemlerde 9-10 yaşındaki kız çocuklara tecavüz eden sapıklar --ruhen hastaların-- varlıklarından söz edilemezdi..Bu açıdan Türk milleti dünyanın en güvenilir ve temiz topluydu.



“Öz kültürümüze sıkı sıkıya bağlı olduğumuz şundan yaklaşık 25-30 yıl öncesine kadar dünyada en az intihar değil, hiç yokken ; bugün intihar olaylarıyla milletimiz çölde fırtınaya tutulmuş telek gibi sarsılıyor.



“Dünyada en az hırsızlık, en az cinayet vakaları,en az tecavüz,en az uyuşturucu ve en az içki tüketen toplum biz iken,şimdi resmi verilerin artık mezkur toplumsal marazların işlendiği dünya ülkeleri arasında ilk sıralarda yer alıyoruz.



“Küçük kız çocuklarına tecavüz edip başlarını taşla ezen sapıklara kitlesel linç eylemlerimizi balandıran Senfonişubatmankara medyası sapık yetiştirmesindeki birinci amilliğini böylelikle örtüyor, milleti cinnete sevkediyor ve canavarlara has dumanlı havada avlanıyorlar.



“Halk küçük kıza tecavüz ettikten sonra başını taşla ezen sapık zanlısını linç etmeye kalkıştı,zanlıyı polis zor kurtarabildi” şeklindeki haberleri anası da,babası da Senfonişubatmankara mdyası olduğunu akledip idrak dedemiyoruz.



TÜRK ERKEKLERİNE TUTKUN ALMAN DİLBERLERİ (YMİŞ)..



“Doğal dışı, yaratılışa aykırı,ahlaksız yayınlarıyla evimize giren ‘Senfonişabatmankara-Hortumcu Patron Medya’ya yasal ve demokratik zeminde bilinçli durarak ve kararlı tepki gösteremiyoruz. Yayınlarından bir örnekle ne demek istediğimizi özetleyelim:



“ ‘Türk erkeklerine tutkun olan Alman kadınları kocalarını ekerek Türkiye’ye tatile gelip gebe dönüyorlar; haydin Türk erkekleri; Türk gençleri çekinmeyin, cesur olun; Alman dilberleri cennet misali sahil kentlerimizde sizi bekliyorlari, işte size bir Alman kadınına nasıl yaklaşacağınızı öğreten ilk bilgileri bilgileri gazetemi veriyor;vereceğimiz iksiri Türk erkeklerine tutkun sarışın Alman dilberlerine içirin,kesi başarı sağlayacaksınız ” mealindeki yayınların sahibi ‘Senfonişubatmankara Hırsız Patron Medya’ hızını alamayarak ,kadınları tuzağa düşürme bröşürleri de vererek insanımızı zıvanadan çıkartarak küçük kız çocuklarına tecavüzcü yetiştiriyor, sonrada karkalar, akbabalar korosuyla nerede bu devlet, nerede emniyet teşkilatı,nerede kaldı can güvenliği, diyerek güya halkı savunur konuma geçmesi kahpeliğin daniskası değil mi?



“Vahim bir sapıklar ordusunu Senfonişubatmankara hırsız patron medya kancık rahminde doğurup yetiştirmiştir.



14 YAŞINDAKİ KIZLAR LOLİTA YARIŞMALARINDA





“Senfonişubatmankara medyası , dünyanın aklı başında hiçbir ülkesinde akla bile gelmeyen ve vicdanen,ahlaken ve meri yasalara göre suç olan 14 yaşındaki kız çocukları lolita yarışmalarında ağızları salyalı şehvet kuduzu hırtlara yem etmekle T.C.Devleti ile aziz milletimize neyi reva gördüğünü,neyi amaçladıklarını, neyi gizleyip,kime hizmet ettiklerini aklı selim sahiplerince malüm.



“Biz millet olarak bunca açık kötülüklerine rağmen halen Senfonişubatmankara Hırsız Patron Medya millet ve devletimizin baş belası Siyonist-anglo-amerikan uzantıları olduklarını idrak edemiyor,aklımız basmıyor ve biz öncelikli bir bela olarak Senfonişubatmankara Hırsız Patron Medyayı tartışmak yerine onun tuzağına düşerek,sağlıklı bir kuşkudan yoksun,Türk erkeklerini turist kadınlarına saldırtarak ,on yaşındaki kız çocuklarımızı sapıklara yem ediyor ve Türk milletinin egemenliğini temsil eden milletvekillerimizin Mecliste yedikleri çorbayı, kuru fasulyeyi,maaşlarını tartışmamızı istiyor ve beynimizi bombardımana tutuyor.

(DEVAM EDECEK)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
SEÇTİĞİ SEÇKİNLERİNİ DIŞLAYAN MİLLET BİNDİĞİ DALI KESE-4
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Siyaset :: Genel Siyaset-
Buraya geçin: