LÜBNAN TUGAYI/
TÜRK ASKERİ LÜBNAN’A GİTSİN Mİ?
Bu soruya kendi cevabımı hemen vermem gerekirse,”Asla”;kesinlikle gitmemeli, 50 yıldan beri Siyonist İsrail’in cehenneme çevirdiği ve at ile it izinin karıştığı Ortadoğu cübül hüzn cehennemine Milletimizin Gözbebeği Peygamber Ocağı Ordumuz gitmemelidir.
Giderse eğer,canımız çok feci şekilde yanacak;şehid Mehmetçik Cenazeleri gelmeye başlayınca Anadolulu Annelerimizin feryatları gökleri saracak ve 1910’lu yıllardaki ihanetin bir benzerini yaşayacak ve (asla doğru olmayan),bir yalanı yıllarca ve kuşaklar boyu tekrar ederek:Araplar bizi sırtımızdan vurdu,ninnileriyle uyutulacağız,aptallar merhametini pışpışlayıp ne büyük kahraman olduğumuzu dile getireceğiz.
Biz,sömürgeci-siyonist İsrail ve hamisi ABD’nin davetiyle Kore’ye de gitmiş ve 700 şehit vermiş;sayısızca maddi zarara uğramış olmamızın yanında,emperyalistlerin doymak bilmez ihtiraslarına avcılık yapıp masum insanların kanını onların pençelerine teslim etmiştik ve bunu da içimizdeki uzantılarının ellerindeki medya vasıtasıyla bir kahramanlık nişanesi gibi kabüllenmişizdir.
Dolayısıyla asla bu ve böylesi bir ahvalde Milletimizin Göz Bebeği Peygamber Ocağı Ordumuzu ve candan aziz Mehmetçiklerimizi bir daha Siyonist-çıfıt İsrail ile onun koruyucusu kovboy ABD’nin daveti üzerine göndermemeliyiz.
KUZEY IRAK’A GİRMELİ VE ORADAN DA ÇIKMAMALIYIZ.
Biz kendi insiyatifimizle (kesinlikle) Kuzey Irak’a askerimizi gönderip çıfıt-siyonist İsrail’in kara maşaları hain Kürtlere karşı,Talabani ve Barzani’nin çanlarına ot tıkamalı ve Kuzey Irak’tan da asla çıkmamalıyız,o topraklar anamızın ak sütü gibi helal bizimdir.
Kuzey Irak’ta Kürtlerin sayısından Türkmenlerin sayısı kesinlikle az değildir ama dayanacakları ve güvenecekleri bir melce ve sağlam bir duvarları olmadığı için,Türkiye onlara sırtını çevirdiği içindir ki,mazlum ve masum,madurdur durumdadırlar;evet,Ordumuz Kuzey Irak’a girmeli ve orada kalmalı,asla çıkmamalıdır.
ÖZEL BİR TUGAY HAZIRLAYIP LÜBNAN’A GÖNDERMELİYİZ..
Ancak, bir tugay kadar var olduklarını tahmin ettiğim şu eşhası donatıp Lübnan’a göndermeliyiz:
Mesela,Hürriyet Gazetesi yönetmeni ve köşe yazarı Ertuğrul Özkök başta olmak üzere,avanesiyle birlikte,dahası patronu Aydın Doğan’ı;yine aynı gruba mensup Millîyet Gazetesi ile yazar takımını kesinlikle Lübnan’a göndermeliyiz,zira sözünü ettiğim eşhas çok istekliler.Eger onlar biz gitmeyiz ne işimiz var,bu bizim işimiz değildir,derlerse;o zaman onların can pare kuzucuklarını,tosuncuklarını silahlandırıp göndermeliyiz.
Sonra,Jinsa ödüllü 28 Şubat Post Modern darbeci generalleri;bombacı paşaları; ve (hatırlayın,SHP-MHP-ANAP iktidarı döneminde;kamu bankalarının dibini delip içini boşaltan) Bankacı Generalleri,onların arkalarına saklanan (isim ve sıfatları işadamları diye bilenen) kravatlı hırsız ve hortumcuların cümlesini göndermeliyiz.Ya da can pare kuzucuklarını,tosuncuklarını kendi yerlerine gönderebilirler.
Dahası,Andıccı generalleri de unutmamalı;onları da Lübnan’a göndereceğimiz tugayda istihdam etmeliyiz.
Ham-hum şorolop ve hot-zot makamı zınk;hukuk kapsamı dışında dokunulmazlık zırhına bürünen tüm vatanperver generallerin de samimiyetlerini ispatlamaları açısından onlara da bir fırsat doğmuştur;Lübnan Tugayı’nın başında yer almaları gerekir..
9.Senfoni Orkestrası Laikçileri; Ali Desidero Millîyetçi ülkücülerin de ellerine bir fırsat geçmiştir;Çıplak Kral ve Çıplak Kral’ın Hacı Efendi Bakanları da Lübnan Tugayı’nda yer almaları hayati bir gereklilik ve kahramanlıklarını tekrar cilalayıp afra tafra nara atabilme imkanları doğmuştur,hemen,hiç vakit kaçırmadan onlar da Lübnan Tugayı’nda yerlerini alsınlar..
TUSİAD VE OYAK CHASE MONHATAN İLE BİRLİKTE GİTSİNLER..
İTO’nun açıklamasına dayanarak söylüyorum;Türkiye’de en büyük 5 yüz firmanın “faaliyet dışı” yıllık geliri yüzde 82 oranında; yani ellerini,kollarını oynatmadan,tek damla ter dökmeden,zerre bir şey üretmeden;rantiyecilik,tefecilik;faiz hortumculuklarıyla biz Türk Milleti’nin alın teri ve tüm edinimlerimizi ham-hum şoroloplayan TUSİAD’ın ;OYAK’ın da Lübnan Tugayı’nda yer almaları gerekmektedir..
Hafıza-i beşer nisyan ile malüldür;hele biz Türk milleti söz konusuysa eğer,bu yüzde yüz bizimle hemhaldir;öylesine günlük yaşıyoruz ki,bir gün evvelini bile hatırlayamayacak kadar hafızamız nisyan ile maluldür..
KARA ÇARŞAMBA
Ama arşivler nisyan ile malul değildir;dolayısıyla yukarıdaki iddiamızı nispeten kanıtlamak açısından,bir tutam alıntıyla hafızamızı diriltmek gereğini duymaktayım.Şu haberin sadece spotunu okuyalım:
“Kriz Zenginleri açıklandı” başlıklı haberin spotu kısaca şöyle:
“..Merkez Bankası devalüasyon öncesi özel 44 bankaya 184 milyon dolâr sattı”; (Siz bunu hortumlattı şeklinde okuyabilirsiniz,zira Türkçesi budur.)
Haberi okumaya devam edelim:
“..Devalüasyon öncesi Merkez Bankası tarafından dolâr satılan 44 banka arasında ilk sırayı bir AMERİKAN BANKASININ yer alması dikkat çekti. CHASE MONHATAN 16 milyon dolârla listenin başında yer alırken bunu 15 milyon dolârla KOÇ BANK takip etti..”
“(..) Ayrıca,devalüasyon kararının ilk olarak REUTER AJANSI tarafından duyurulmuş olması zihinlerde oluşan sorulara cevap bulunabilmiş değil..”(1)
Nasılsınız,keyfiniz yerinde mi? Benim ki yerinde(!);zevk ve heyecanımdan vatan,millet,Sakarya;laiklik, Türkiye bölünemez, şarkılarını 9.senfoni eşliğinde söylüyorum.
Yukarıda zikredilen soygun tarihini hatırlayalım;gündeme kara Çarşamba soygunu olarak oturmuştu; dolâr 15 bin TL civarındaydı,Merkez Bankası hortumlanıyor,ardından devalüasyon ilân ediliyor ve dolâr 30 bin TL’ye fırlıyor;Türk milleti fakirleştiriliyor, çocuklarımızın geleceği mahvediliyor,sırtına milyarlarca dolârlık yükü bindiriyorlar ve Türkiye Laiktir Laik kalacak ve 9.Senfoni orkestracıları Amerikan bankası ile göbeklerini kucaklarına alıp hoplattırıyorlar..
Dikkatlerden kaçmamalı,Merkez Bankası soygununu ilk sırada bir İngliz haber ajansı olan REUTERS duyuruyor..
Türkiye Millî Sermayedarları adıyla bilinen en şişkoları olan KOÇ’un mezkur eyleminden dolayı minnet (!) ve şukranımızı (!) arzederiz efendim..
Yukarıda kısaca bir alıntıyla gözler önüne serdiğimiz saygıdeğer(!) eylemleri o kadar çok ki,saymakla bitiremiyiz.
Bunlar biz Türk milletini ve candan aziz Türkiye’yi çok ama çok sevdikleri bellidir;değil mi efendiler?Öyle bir sevgi ki bu;bir mandıracının bol süt veren ineğini sevdiği gibidir..
OYAK MİLLÎ KURULUŞ
Mesela,OYAK’ın bir benzerinin dünyada olup olmadığı bir yana;son dönemde yapılan özelleştirmelerde Millî sermaye pompalamalarla kamu kuruluşlarının bazılarını cebine indirdikten sonra,Fransız şirketlerine devreden OYAK,ne kadar Millî olduğunu kesin kes ispatlamıştır ..
Ayriyeten;DSP-MHP-ANAP koalisyon hükümeti zamanında Türkiye iliğine kadar soyulup soğana çevrildiği o süreçte;500(küçüklü büyüklü) iş yeri,fabrika kapatılırken,2.5 milyon kişi işsiz ve aşsız bırakıldığı;Türkiye Ekonomisi tepetakla giderken,OYAK yetkilileri çıkıp proaktif kâr sağladıklarını açıklamış olmaları sizce de acaibin acaibi değil mi?
Bunlar canları kadar Türkiye’yi seviyor beyler,bırakın öküzün altında buzağı aramayı,aksi taktirde sizi irticacı ilan ederim ki,iflahınız kararır.
Pekiyi yukarıda ismi geçen koalisyon iktidarı zamanında 22 Kamu Bankası hortumlattırıldı,(kesin olmamakla birlikte,ama )50 milyar dölârdan az olmayan zararları nasıl çabuk unuttuk?Bu hortum kahramanlarını da Lübnan Tugayı’nda istihdam etmeliyiz.
OYAK yöneticilerine sesleniyorum;ne olur,yalvarıyoruz şu maharetlerinizi biz Türk Milleti için ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ekonomisinin canlanması,üretim,istihdam;dış ticaretin hareket ve bereketlenip iyileştirilmesi için bir himmet ile maharetlerinizi gösterseniz..
ÇIFIT-SİYONİST İSRAİL: GELİN BENİM İÇİN ÖLÜN,DİYOR.
Çıfıt-Siyonist İsrail,50 yıldan beri kukla Arap devletlerini istediği gibi döndüre çevire pataklayıp kepaze etmenin tadından sonra;hiç beklemediği ve umut etmediği sert mi sert bir kayaya ilk kez çarpmıştır;kendi öz vatanlarını,candan aziz topraklarını tabiri caizse (tıpkı bizim Kuva-yı Millîyeci kahraman dedelerimiz gibi) ölümün ağzına girerek savunan Şia Hizbullah ile Sunni Hammas çıfıt-siyonist İsrail’e büyük bir ders vermişlerdir.
35 gün süreyle çifıt-siyonist İsrail Hizbullah direnişçilerine yapamadığını bir aylık bebelere füze atarak,sivil halkı,masum insanları katletmiş,cibiliyetinin gereği kan içmiştir..
BM adındaki çıfıt-siyonist parvanası da tüm katliamları tıpkı Bosna-Hersek,Kosova,Çeçenistan’daki katliamlara gözünü ve kulağını kapatıp susmuş,hiçbir harekette bulunmamış ; ama ne zaman çıfıt-siyonist İsrail’in paçaları tutuşmuşsa yel-yepelek oturup uluslarlarası barış gücü adındaki çıfıt-siyonist İsrail’i Kurtarma gücünü oluşturmak amacıyla milletlerin,toplumlmarın,devletlerin içine hulul edip oluşturdukları kuklalarını davet etmeye başlamışlardır..
Bunun anlamı şudur güzelim Türkçemizde:siz avanak kahramansınız,hadi gelin bizim için ölün,demektir.Ne acaip şey ki,sürekli kendileri ve kendi çıkarları için ölecek sürü sepet adamları buluyorlar.
Sömürgeci kovboy ABD’nin Ankara Büyük Elçisi terbiyesiz ve ahlaksız adamı (Türkçe yayın yapan,Türk kanalı diye bilinen içimizdeki çifıt-siyonistlerin tv’sinde) izliyordum geçen akşamlarda;bu denli edepsiz ve bu denli ahlaksız,bu denli pervasız bir ABD Büyükelçisi’ne hiç rastlamadım diyecektim ki,bir öncekisi de vardı;ne diyordu? Mealen:
“Biz sizin PKK ile mücadele metodunuzu beğenmiyoruz;çok sert davranıyorsunuz;sivil halka zarar veriyorsunuz..”
Bir öküz olsam da hiç kaale almasam,öfkelenmesem,kan beynime sıçramasa,galiba iyi olurdu;ne dersiniz?
Siyonist-çıfıt İsrail’in çomarı,biz de sizin Hizbullah ile mücadele metodunuzu beğenmiyoruz;siz sivil halkı değil, cinleri öldürüyorsunuz,öyle mi?
On günlük Vaad bebeciğin kanını içen hırt adamlara bakın; hırsız patron medyanın beynimizi iğfal etmesi,kafamızı afyonlaması;ayartmasının uyuşukluğundan aldıkları pervasızlığa can ve vicdan sahibi olanlar dayanır mı?
Hırtoğlan,PKK kimin kancık rahminde peydahlandırılıp başımıza bela etti? 32 bin sivilimizi,on binlerce asker-polisimizi kimler katletti?
Evet,TUSİAD,OYAK; Hürriyet ve Millîyet yazarları, patronları da dahil; hukuk kapsamı dışında dokunulmazlığa sahip hot-zot makamı zınk generaller,Jinsa ödüllü,28 Şubat Post-Modern Darbeci Generaller,bombacı paşalar; Kamu Bankalarının dibini delip içini boşaltan paşalar,onların arkalarına saklanan kravatlı cilalı hırsızlar ve pek tabiî ki TBMM’nde karar verecek ve kararda Askerimizin Lübnan cehennemine gitmesi yönünde evet oyu verecek Milletvekilleri de dahil hepsini silahlandırıp Özel Bir Tugay oluşturmalıyız ve alel acele hepsini Lübnan’a göndermeliyiz..
Dip not:
1) Zaman,4 şubat 1994,(manşetten)
Anasayfa 
